05 Aralık 2016'nın güzel bir Pazartesi günü saat 10.30 da Yavuz Akova ile birlikte hareket ederek Kuzey Terminale koyulduk yola. Terminal kavşağında bizi bekleyen Ali Avcıoğlunu da alarak 3 kişi Kefken istikametine doğru yola koyulduk. Hava saat 10.45 olmasına rağmen tam olarak açmış ısınmış değildi. Tedbirli olarak hazırlıklı kıyafetlerle yola koyulduk. Ortalama tempomuz 25-30 km. hız civarındaydı. 30 dakika kadar pedal çevirmeye başladığımızda iyice ısınmaya başlamıştık. Havada bir yandan daha da açarak içimizi ısıtıyordu. Yol boyunca son baharın pastel renklerini ve dokusunu 50 km. boyunca doyasıya izledik. Yol durumundan bahsedersek eğer yol tamamen asfalt ve çok iyiydi. Trafik hiç yok denecek kadar azdı. Bu mevsimlerde bu tarz rotalar her zaman tercih edilebilir. Nedeni ise yazın yaz dönemi tatil dönemi olduğundan araç trafiği hat safhalarda oluyor ve bizler için ciddi sıkıntılar doğuruyordu. İlk olarak Kaynarca İlçesindeki her zamanki uğrak mekanımız olan Karafırın tesisinde çorba molası veriyoruz. Çorba hem çok iyiydi hem de fiyatı 3 TL.di. Çorbalarımızı içtik tam hareket edecektik Kaynarca Kaymakamı bize hoş geldiniz diyerek sohbet etti. 10 dakika kadar bisiklet üzerine söyleşiler yaptık ve çok keyif aldık. Kendisine geçen yaz döneminde bisiklet şölenine vermiş olduğu destekten dolayı teşekkür ederiz. Hava o kadar güzel o kadar açık ki güneşin sıcaklığı bize fazla gelmeye başladı. Hatta dedikodu yaparak hav böyle devam ederse denize bile gireriz diyorduk. Tesisten ayrıldık 5 dakika kadar ilerledik birde ne görelim. 10 km. ilerisinde kara bulutlar görülüyordu. Biz bize bakarak ne yapalım diye konuşmaya başladık. Bende yağmur yağana kadar devam edelim. Hatta Kandıra tarafında bulutlar yok hava kötüleşirse rotayı o tarafa çeviririz diyerekten yola devam ettik. İyi ki de ne öyle yapmışız çünkü ilerledikçe hava açmaya bulutlar dağılmaya başlamıştı. Deniz seviyesine iniş yaptıkça rüzgarda önden önden esmeye başlamıştı. Malumunuz bisikletçilerin en büyük düşmanı rüzgardır. Bizi yaklaşık olarak 4 km. kadar birazcık etkiledi. Her zamanki gibi biz rüzgarlara alışığız))) Kazasız belasız sahile varıyoruz. Hava esiyor ve birazcıkta soğuk sayılır. Denizde dalga yok ama suyu buz gibiydi. Sözde birde denize girip yüzecektik. Çok şükür ki öyle bir delilik yapmadık)). Kefken'in kayalık sahiline doğru sahil şeridinden hareket ederek ilerlerken hafif dik bir yokuşa geldiğimizde olmayacak şey oldu. Yavuz abinin zinciri koptu. Zincir sökme aparatı da yok. Bisikletçi dersen o da yok. Yanımızda alyan takımından başka hiçbir şey yok alnayacağınız. Allah'tan pimi kaybolmadı da tekrar takma şansımız vardı. Pense gibi bir şey bulabilirsek eğer tekrardan yerine takma şansımız vardı. Yakında inşaatta çalışan işçiler vardı. Yavuz abi onlardan pense istedi Yavuz abi ise kerpetenle geldi))). Şaka bir yana kerpetende iş görürdü. Biraz uğraştık öyle dene böyle dene derken zor da olsa zinciri yerine takmayı başardık ve öyle şekilde yolda da bir aksilik olmadı ve kazasız belasız bir şekilde evin yolunu bulduk. Siz siz olun içerisinde zincir sökme aparatı olan alyan takımı veya ayrı bir zincir sökme aparatı yanınızda kesinlikle bulundurun. Başınıza her an her şey gelebilir ve yolda kalabilirsiniz. Zinciri taktıktan sonra havada soğuk tamirat aşamasında terimiz soğudu bizde üşümeye başladık. Hemen bir kahvehaneye girdik ve sıcak çayların eşliğinde sobanın başında mayışıncaya kadar sındık. Isınmanın ardından Kefken'ın kayalık plajına hareket ederek güzel görseller ve manzaranın tadını çıkarttık. Zaman biraz daha fazla olsaydı eğer Pempe Kayalıklara da gitmeye niyetlendik ama başka zaman diyerekten dönüş yoluna koyulduk. Gelirken esen rüzgarı bu sefer yandan almaya başladık. Dönüş hızımız ise 28-30 km. ortalama seyrinde iyi bir tempo ile Adapazarı'na kadar hızlı dönüş gerçekleştirdik. Günün maliyeti ise 3 TL. çorba 2 TL çay. 5 TL. toplam maliyet ile 115 km. yokuşlu bir parkur tamamladık. Bir dahaki turlarda görüşmek dileğiyle ...