Sakarya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü

Karapürçek Karacadere Şelalesi (Keşif Turu) 01 Mayıs 2016 Bisiklet Turu

Müdürlüğümüz ve Sakarya Bisiklet ve Doğa Sporları Derneği ile birlikte düzenlediğimiz 01 Mayıs 2016 güzel bir Pazar günü buluşma noktamız olan
Kentprak Büyük Değirmen önünden beş gönüllü ile daha önce gitmediğimiz keşif yapmak için gittiğimiz 30 km.
 mesafede Karapürçek İlçe sınırları içerisinde yer alan Karacadere Şelalesine doğru düştük yollara,
havada bisiklet sürmek için oldukça güzeldi, 25 km. ilerledikten sonra Karapürçek İlçe merkezine varıyoruz. 

Burada Murat ÇELİK arkadaşımızın lokantasına uğruyoruz ama kendisinin düğün cemiyetinde olduğunu öğreniyoruz,
 cemiyetin yerini öğrendikten sonra hemen yanına gidiyoruz, burada misafir olduğumuz için
bizde cemiyetin yemeğinden nasibimize düşeni yiyoruz. ALLAH kabul etsin. 

Daha sonra biraz yol tarifi alarak düşüyoruz yollara, yaklaşık olarak 2 km ilerledikten sonra asfalt yol bitiyor ve toprak yola giriyoruz,
 toprak yolda yaklaşık olarak 5 km ilerliyoruz, bu ilerlemede sürekli olarak yavaş yavaş tırmanıyoruz.
artık yol bitiyor ve bisikletlerimizi bir yere bırakarak kitliyoruz. 

Daha sonra patikalardan taşlardan kayalardan derelerden göletlerden yıkık ağaçlardan ısırganlardan
otlardan dikenlerden şelalenin bulunduğu 650 metreye doğru tırmanmaya başlıyoruz.
Ortalıkta en ufak bir yerleşim yeri veya canlı namına bir şey yok. Kuş seslerinin cıvıltısında mis kokan menekşeler
 orman güllerinin güzelliğinde tırmanmaya devam ediyoruz. 

2 Km. lik dere boyunca sadece 100 mt. patika yol vardı diyebilirim bunun dışında 2 km. boyunca hep dereyi takip ederek ilerlemek zorunda kalık.
Bir ara bizim İsmail'i kaybettik, sesleniyoruz İsmail neredesin diye, sonra bir ses geliyor ses geliyor ama ne arkadan ne önden resmen uzaydan geliyor))
 Bir bakıyoruz ki İsmail dağların zirvesine tırmanmış görseniz sanki ayı arıyor, oraya nasıl çıktı onu da bilmiyoruz
biz derede zor yürüyoruz adam 100 metre dağa tırmanmış yukarıdan yol keşfi yapıyor,
o yukarıdan biz aşağıdan ilerliyoruz sürekli olarak dere boyunca yüksek sesle ses yaparak ilerliyoruz,
yabani hayvanlar var ise seslerimizden dolayı uzaklaşsınlar diye bu yöntemi şelale boyunca hep yaptık.

Aradan 3-5 dakika geçti İsmail'in yolu bitti inecek yer yok heryer sık orman dokusu sık kayalıklar ve uçurumlarla dolu,
İsmail'i aşağıda bekliyoruz oda çıktığı yerden geri inerek tekrar yanımıza geliyor,
 bizde İsmail'le dalga geçiyoruz sürüden ayrılanı kurt kapar diye)) neyse kötü bir şey olmuyor ve yola devam ediyoruz,
 yol boyunca dev yapraklar dev ağaçlar yıkılmış kütüklerle karşılaşıyoruz. 

Bazı yerlerde bu ağaçların üzerinden tırmanarak sürünerek hatta kayarak ilerliyoruz çok zorlandığımız
 yerler oluyor ama yapacak bir şey yok artık düştük yollara yola devam, zaman ilerliyor yol bitmiyor bu şelale nerede diye söyleniyoruz,
bir yerde dere ikiye ayrıldı eyvah dedik nereden gideceğiz derken ben dedim su seviyesi
sağ yönde daha fazla böyle gitmeliyiz diye ve öyle karar alarak ilerliyoruz, ufukta en ufak bir iz yok ama sürekli tırmanıyoruz,
 enerjimizde sürekli azalıyor, unutmadan derenin suyu diğer sular gibi değildi
öyle lezzetli öyle güzeldi ki içtikten 10 dakika sonra tekrar susuyorduk, bizim enerjimize enerji kattı resmen.

Tırman tırman derken çıkmaza geldik tırmanacak yerde yok uzakta ufukta çok yüksek kayalar var ne su var ne bir iz dedik yol bitti
 her halde yolu karıştırdık yine bulamadık şelaleyi, daha sonra dedim en uca kadar tırmanıp bakayım belki sağ tarafta olabilir diye
iyice tırmanmaya başladım artık geri dönecektik. Tam uç noktaya geldiğimde birde ne göreyim iki katlı ayrı ayrı iki şelale birisi
3-4 metre civarında diğeri ise tüm görkemiyle 30 metre civarında doğal
Karacadere Şelalesini görüyorum ve emen bizimkilere sesleniyorum şelale burada bulduk bulduk diye. 

Tabi ki onca yol gelmişiz bulmadan dönmek olmazdı, genelde benim keşif turlarımda adettir ilk seferde %50 oranında bulma istatistiğine sahibim))
neyse ki nihayetinde şelaleyi bulduk. Bulmasına bulduk ama şelalenin yanına gidemiyoruz,
heryer uçurum tırmanacak yer yok, allem ettik kallem ettik zorda olsa bir çıkış bulduk ve şelalenin yanına vardık,
bir daha gidersek eğer kesinlikle ip götürmeyi düşünüyorum çıkarken de inerken de çok zorlandık. 

Şelale ne Doğançay Şelalesine ne de diğer şelalelere benzemiyordu Sakarya'nın en yüksek şelalesi diyebiliriz
 Kanlıçay Şelalesi'de en yüksek şelalelerden ben hemen hemen yakın buldum belki 1 mt.lik fark olabilir.
Büyük görünmesinin nedeni etrafının geniş ve dev kayalardan oluşmasından geliyor.
576 megapiksel kameralar ile bu muhteşem güzelliği 5 gönüllü ile beyinlerimize işliyoruz.
Oradan hiç ayrılmak şstemedik, canlı olarak görmek ne fotoğraflara ne de videolara yansıyor
gerçekten büyülendik ve yine gelmek üzere sözleştik ve dönüş yoluna geçtik.

Dere boyunun başından zaman tutarak 1 saat 10 dakikaya şelaleye vardık. inişimiz tabi ki daha hızlı olduğundan
 45-50 dakika civarında sürdü, dönüşte 4-5 km. civarında toprak yolda muhteşem hızlarla çok zevkli olarak süper bir iniş gerçekleştiriyoruz.
İniş bitti Karapürçek merkezine Murat arkadaşımızın Özçelik Kardeşler Lokantasına uğruyoruz ve burada karnımızı doyuruyoruz. 

Murat arkadaşımız sağ olsun bizden para almak istemedi bizden olsun dedi, kendisine teşekkür ediyoruz ama kabul edemedik ve
yediklerimizin ücretini ödedik, o da bu sefer böyle olsun ama bir dahaki sefere benden olsun dedi ve bizde kabul ederek geri dönüş yoluna geçtik,
 10 km. ilerledikten sonra yemeğin üstüne dondurma tatlı iyi gider dedik İsmail bize jest yaparak gelin size
 Çaybaşında ısmarlayayım dedi ve kendimizi Çaybaşında bulduk. Orada afiyetle ısmarlamaları yedikten sonra kendisine teşekkür ediyoruz
 ve artık evin yolunu tutuyoruz. Çok maceralı ve keyifli 10 numara bir tur oldu. Gelmeyenler gelemeyenler çok şey kaçırdı diyebilirim.
 Bir daha ki turlarda görüşmek dileğiyle