Pamukova, Gölpark, Seyir Terası, Türbe ve Karandere Şelalesi Keşif Turumuz 18 Mart 2018 -
Pamukova, Gölpark, Seyir Terası, Türbe ve Karandere Şelalesi Keşif Turumuz 18 Mart 2018
Pamukova, Gölpark, Seyir Terası, Türbe ve Karandere Şelalesi Keşif Turumuz 18 Mart 2018
18 Mart 2018'in güzel bir pazar gününde 45 km. mesafede yer alan
Pamukova İlçesine ve ilçe sınırları içerisinde dağ eteklerinde yer alan
Karandere Şelalesine zorlu bir tur gerçekleştirdik.
İlk olarak buluşma noktamız olan Kentpark'tan 10 kişi toplanarak yazdan
kalma bir havayla yolculuğumuza başladık. Rüzgar ise hava tahminlerine
16 km. hız gösteriyordu, bizimde rotada yokuşlu olduğundan birde işin
içerisine Geyve Boğazı gibi rüzgarların şiddetli ve yön değiştirdiği
gibi önemli bir faktör olunca oldukça yorulduğumuzu söyleyebilirim.
1.5-2 saat süren bir parkur genelde 3 saate yakın sürdü diyebilirim.
Nihayetinde Pamukova İlçesine varıyoruz. Saat 11.00'ı gösteriyor, ilk
olarak merkeze 1 km mesafede yer alan halka açık hemen hemen tüm
imkanların yer aldığı, içerisinde göletin ve balıkların olduğu nezih bir
mekana gidiyoruz. Bu güzel yerde yeme içme, kahvaltı gibi bir çok imkan
mevcut ama biz burada değilde ilçe merkezinde yemek yiyelim istiyoruz.
Bu güzel alanın etrafında turlayarak birkaç güzel kare fotoğraf
çekiliyoruz.
Daha sonra ilçe merkezine pedallıyoruz. Pedallamasına pedallıyoruz ama
kocaman ilçe de ise hayat yok. Dükkanların %80'i kapalı, zorlu bir keşif
turuna gideceğimizden yemek yiyip öyle gidelim istiyoruz. Zorda olsa
açık bir yer bularak karnımızı doyuruyoruz. Çantamızda da birkaç takviye
gıdamızda var. Olası enerji kayıplarında bu takviyeleri tüketeceğiz.
Şimdi rotamızda Pamukova'nın zirve noktasında ilçeye ve tüm ovaya hakim
bir nokta da yer alan ve geçen sene hizmete giren Seyir Terasına
gidiyoruz. Terasa giden yol geçen sene oldukça kötüydü bu sene ise yeni
asfalt dökmüşler ve ulaşım çok güzel olmuş, bisikletle buraya çıkmak
isteyenler içinde şunu söylemek istiyorum.
Merkezden 2.5 km %8 eğimle sürekli olarak tırmanıyorsunuz. Yol ve
manzaralar harika. Tırmanırken kendimizi tırmanırken adeta himeleya dağ
eteklerinde zannettik. Güzel bir tırmanışın ardından ilçeye en hakim
noktadaki seyir terasına yeni ismiyle Esentepe Park'ına varıyoruz.
Bu alandan biraz bahsetmek istiyorum. Güzel bir hafta sonu geçirmek,
piknik yapmak, temiz hava almak, manzaraya karşı çay içmek, oyun
alanlarında oyun oynamak ve güzel kareler çekmek için bu güzel alanı
mutlaka gidip görmenizi tadını çıkartmanızı istiyorum. İmkanlar olarak
çeşme, büfe, oyun alanları, wc, masalar, çardaklar gibi bir çok imkan
mevcut. Bizde bu güzel alanda tadını çıkartarak doyumsuz vakit
geçiriyoruz.
uzunca bir vakit geçirdikten sonra tekrar inişe geçerek ilçe
mezarlığının yakından yer alan Babam Sultan Türbesini de ziyaret ederek
dualar ediyoruz. Yolunuz Pamukova'ya düşerse ilçe merkezine 1 km. mesafe
de yer alan türbeyi de ziyaret etmenizi şiddetle tavsiye ediyorum.
Şimdi ise hiç bilmediğimiz bir yere yani şelale keşfine gideceğiz, yolu
bilmiyoruz, haritadan kendimizce bir yol belirledik ve düştük yollara,
daha 500 mt. gitmeden asfalt yol bitiyor ve toprak yol başlıyor, bizde
de yol bisikletleri var ve bir yere bırakmak istemiyoruz, bisikletleri
de elimize alarak 2 km kadar sürekli olarak tırmanıyoruz, hem biz hemde
bisikletleri ittirmek oldukça yorucu, 2 km. gittikten sonra uygun bir
alan bularak bisikletlerimizi bir bahçeye bırakarak kitledik ve yola
devam ettik.
Yükten kurtulunca hareket etmesi de daha kolay oluyor. Toprak yol
parkuru yani şelaleye kadar tam %12 eğimle 4.5 km yol kat ettik ve
resmen tüm enerjimizi bitirdik diyebilirim. Parkur gerçekten çok zor,
birde kaybolma ve yaban hayatıyla karşılaşma riskiniz çok yüksek, bunu
bildiğimiz için yolculuğumuz boyunca sürekli olarak ses çıkartarak devam
ettik. 2.5 tırmandıktan sonra bahçede çalışanlara denk geldik ve
şelaleye gitmek için yol sorduk. Bize yolu tarif etti ama en az 1 saat
daha yürürsünüz dedi, saat olmuş 14.00 gitsek mi gitmesek mi diye
düşünürken kendimizi şelale yolunda bulduk.
Son 1 km. ye kadar yaklaşınca şelale uzaklardan görünüyor ama yolda
bitti, nerden gideceğiz bilmiyoruz, her yerde karışık patikalar var.
Issız orman, hiç açık alan yok, birkaç ağaçta kırmızı boya ile ok
işareti yaparak yol tarifleri yapmaya çalışmışlar, durum böyle olunca
yolu bulmamız daha kolay oldu ama bir yere gelince yol bitti, bazı
ağaçlara bir çok numara ve işaret koymuşlar, bunlar nedir diye biraz
etrafta dolaşınca çukurular gördük.
İşin özü işaretler ve numaraları defineciler yani hırsızlar yapmışlar.
Tekrar geri yol ayrımına gelerek kendimize bir rota belirleyerek
şelaleye doğru ilerlemeye çalıştık. gerçekten zor ve tehlikeli bir
parkur. Dikenler, kayalar, sık orman dokusu, sessizlik, uçurumlar,
kısacası her şey vardı. Hiç korkmadan yola devam ettik ve nihayetinde 2
saat yürüdükten sonra şelaleye vardık.
Şelale için ilk izlenimleriz tek kelimeyle mükemmel di. Hatta dehşetti
diyebilirim. Tamamen doğal ve devasa kayalıkların arasından yaklaşık
olarak 35-40 mt. yükseklikten aşağıya doğru akıyordu. Suluklarımızı bu
sudan doldurduk ve buz gibiydi, lezzeti ise tarifsizdi. Bunca eziyete ve
yorgunluğa deydiğini tüm benliğimle söyleyebilirim.
İlimizde böylesine güzellikler varken gidip görmemek gerçekten çok üzücü
oluyor. Biz bu güzellikleri gün yüzüne çıkartarak turizme
kazandırılmasını sağlıyoruz. Hem de kendimiz keşfederek bu güzel
mekanların tadını çıkartıyoruz.
Şelale de çok fazla oyalanmadan artık dönüş yoluna geçiyoruz, geçmesine
geçiyoruz ama geldiğimiz yolu karıştırıyoruz ve bilmediğimiz bir yoldan
dağ eteklerinden patikalardan yol bulmaya çalışıyoruz. Biraz
ilerledikten sonra dağ keçileriyle ve bir çobanla karşılaşıyoruz. Amcaya
yolu soruyoruz ve bize bu yol toprak yola bağlanır devam edin diyor
bizde devam ederek toprak yolu buluyoruz.
Dönüşümüz gidişe göre 20 dakika daha kısa sürüyor. Dönüş yolu daha iyi
ve daha kısaymış bunu fark ediyoruz. Tekrar gidersek eğer bu yolu
kullanırız artık. Nihayetinde toprak yola varıyoruz, daha sonra
bisikletleri kitlediğimiz yerden alarak yine yürüyerek bazı noktalarda
ise sürerek asfalta ayak basıyoruz.
Yukarıda bahsetmeyi unuttuğum bir hususta yol boyunca ve vadinin belirli
noktalarında bir sürü mağaralar var, zamanında bu mağaralarda insanlar
yaşamışlar. 1-2 tanesine girdik ama görülmeye değer bir şey göremedik,
daha görkemli olanlar farklı yerlerde olduğundan bu mağaralara
gidemedik, başka zaman inşallah diyelim.
Pamukova'ya vardığımızda tekrar yemek yiyerek enerji depoluyoruz ve
gelirken kafadan yediğimiz rüzgarı arkamıza alarak hiç yorulmadan yüksek
bir tempoyla turumuzu kazasız belasız bir şekilde tamamlıyoruz.
Yazımın başında 10 kişiden bahsetmiştim, bu rakam doğru lakin şelaleye 3
kişi gitiiğimizden diğer arkadaşlarda Pamukova merkezde kaldığından
bize eşlik etmediler. Onlar 2 saat oturduktan sonra erkenden geri
döndüler. Onlarla fotoğraf anımız olmasa da gönlümüz birdi.
Bir daha ki turlarda görüşmek dileğiyle