Sakarya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü

Akyazı-Şerefiye-Gülbahçe Turumuz 11 Şubat 2018

11 Şubat 2018'nin sabahı yağmurlu. öğlesi güneşli, akşamı yine yağmurlu bir pazar gününde, hiç hesapta olmayan hatta tur olur mu olmaz mı? yapalım mı yapmayalım mı diye düşünene kadar saat 11.00 oldu ve tura çıkmaya karar verdik.

Rota olarak nereye gitsek, orası mı olsun, şurası mı olsun derken Adapazarı'na 40 km. mesafe de yer alan İlimiz Akyazı İlçesi, Şerefiye Beldesine yer alan Dereağzı Tesislerine gitmeye karar verdik.

Bu güzel tura ben, Adapazarı'ndan, İsmail Çaybaşından, Erkan Ferizli'den, Serkan Arifiye'den, Dönüşte de Meltem Akyazı'dan katıldı. Bu turun ne kadar ani karar verilerek yapıldığını buradan anlayabilirsiniz.

Düştük yollara, hava 18 dereceyi gösteriyor, mükemmel bir güneş ve sıcaklık var. Bu sıcaklıktan dolayı giderken üstümüzdeki fazlalıkları çıkartmak zorunda kaldık. Kuzuluk yol ayrımından sağa dönerek yola devam ettik. Serkan bir çay molası verelim dedi, bizde tamam dedik, gişelerin hemen çıkışında dere kenarında, masaları da olan ufak, şirin bir yer açılmış, durduk çay var mı diye sorduk, işletme sahibi tabi ki var hatta ıhlamur bile var dedi.

O zaman bizde ıhlamur varken çay içilmez diyerek sizler adına bu güzel ıhlamurdan afiyetle içtik, işletme sahibi birde bize jest yaparak acıka ve közlenmiş patates ikram etti. Yemek fotoğrafı çekmediğim için burada paylaşmıyorum ama ortam çok güzeldi. Yolunuz düşerse tavsiye ederim.

Molanın ardından Şerefiye kadar 40 km. pedal çevirdik. Bu gün giderken de gelirken de rüzgar bize yine yan çizdi, hem kafadan hem de yandan bizi güzelce hırpaladı. Bizim kaderimiz sanırım bu durum. Giderken Kuzluk Tabiat Parkına da uğrayalım görelim istedik ama tadilattan dolayı kapalıymış, giriş ücretlimi diye sorduk, değil dediler. Dışarıdan baktığımız kadarıyla güzelleştirmeler yapmışlar. Yazın burası çok güzel olur diye düşünüyorum.

Nihayetinde Şerefiye ye varıyoruz. Tam Dereağzı Tesislerine girecekken, yine bu işler Recep'in başının altından çıkıyor, yanlış yola girerek kendimizi yokuş çıkar başka rotada buluyoruz. 7 yıl önce burada gördüğüm Gülbahçe Tesislerinin tabelası vardı, bu yol üzerindeydi, hiç gitmek nasip olmamıştı, dedik madem yanlış girdik bu sefer de buraya gidelim dedik.

Değişik yerler görmek ve keşfetmek bizim için çok güzel bir deneyim oldu. Tesise vardığımızda bizi diğer tesislerden farklı bir manzara karşıladı. Fotoğraflarda da göreceksiniz, tesis tenha, sakin, sessiz, tam bir aile yeri, pek bilinen yer gibi görünebilir ama kesinlikle öyle değil, bu mevsimde bile müşterileri vardı, hizmetin kalitesi çok iyi yalnız servis kış sezonundan dolayı olabilir biraz yavaş, gitmeden önce ararsanız masanız hazır olur.

Kendimize etrafa hakim ağaç üstü masalardan bir yer seçerek manzaraya karşı karnımızı doyuruyoruz. Dere şırıl şırıl akıyor, doğa müthiş, birde pınar suyu var, iç iç doymazsın. İnsan böyle bir ortamda daha ne istesin ki, bay-bayan wc, mescit, açık ve kapalı alanlar mevcut. Fiyatları ne çok yüksek ne çok alçak orta ayarda. Yolunuz düşerse tavsiye ederim.

Bu güzel alanda 1.30 saat kadar vakit geçirdikten sonra artık dönüş yoluna geçiyoruz. Dönüşte Meltem ile iletişim kurarak Akyazı çıkışında buluşuyoruz ve bir abaza köyüne yani Balballı'ya gidiyoruz. Sakarya'da bir çok köy ve mahalle görmüş olabilirsiniz ama inanın burası diğerlerinden çok farklı, çok temiz ve bakımlı, yabancı hiç kimse yok, kültür evleri bile var. Yerleşim yerleri çok güzel ve hepsi bahçeli, sessizlik ve huzur dolu bir yer. Bırakın burada yaşamayı bisiklet sürmek bile bile bir harika. İnsanlar böyle bir köyde yaşamak için neler vermezdi. Bayıldık resmen.

Artık saatler 17.00'a geliyordu, geri dönme ve yağmura yakalanmamak istedik ama evdeki hesap çarşıya uymadı, yine ıslandık, ama bu sever ki ıslanma soğuk ve dolu gibiydi, kaderimizde ıslanmak var, çamurlanmak var. Bir türlü bu ihtimallerden kurtulamıyoruz. Hele birde dönüş yolunda grup sürüşü esnasında bir taşın üzerinden geçtim, ne olduğunu bile göremedim. Güm diye bir ses geldi, hızımda 40 km. civarındaydı, birden bisiklet yalpalanmaya başladı, sonra jant sesi gelmeye başladı, hemen yavaşlayarak durdum. Tabiki sonuç lastik güm.

Orada durarak hemen vakit kaybetmeden yedek lastiği takarak yola devam ettik. Belli bir noktadan sonra tıpkı birleştiğimiz gibi bu seferde ayrı kollara ayrılarak herkes evine gitti. Güzel eğlenceli, keşifli, ıslanmalı, çamurlu, dolu dolu bir gün geçirdik.

Emeği geçenlere ve katılımcılara çok teşekkür ediyorum. Bir daha ki turlarda görüşmek dileğiyle….

Gülbahçe (1).jpg
Gülbahçe (10).jpg
Gülbahçe (11).jpg
Gülbahçe (12).jpg
Gülbahçe (2).jpg
Gülbahçe (3).jpg
Gülbahçe (4).jpg
Gülbahçe (5).jpg
Gülbahçe (6).jpg
Gülbahçe (7).jpg
Gülbahçe (8).jpg
Gülbahçe (9).jpg