Sakarya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü

Hendek Uludere Şelalesi Turumuz 19 Şubat 2017

Her hafta sonu farklı bir maceraya atılmak üzere bu hafta Hendek İlçe sınırları içerisinde Uludere yolu üzerinde dereden 1.5 km. vadinin içerisindeki derinliklerde yer alan Ayıların Cennet vatanı Hendek Uludere Şelalesine doğru 10 gönüllü pedalşör ile birlikte düştük yollara. 

Hava güzel yol güzel biz güzeliz, eee daha ne olsun değil mi)) sohbetler dedikodular eşliğinde Akyazı kavşağına kadar varıyoruz. Buradan bir yolcu daha alacağız ama biraz gelmesi gecikecekmiş, İsmail arkadaşımız ben beklerim onu da alırım gelirim dedi ve bizde Hendek'e kadar birazyavaş tempoyla, yavaş derken turun temposu hızlı değildi zaten, onlar yetişsin diye daha yavaş bir tempoyla Hendek'te Ramazan abimizin dükkanının önüne kadar geliyoruz. 

Bu gün pazar, Ramazan abimiz sanırım film çekimlerinden dolayı bu gün kendisini mekanında bulamadık, bir yandan da İsmail ve Mustafa'yı bekliyoruz. Aradan biraz aman geçti bakıyoruz ne gelen var ne giden, arıyoruz telefonla nerede kaldınız diye, meğersem İsmail sürüden ayrılmış yine kurt kapmış))) şaka şaka, güneş bu gün çok güzeldi İsmail'in başını döndürdü sanırım Hendek'in merkezine girmiş, oralarda yol arıyor))) Neyse telefonlaşarak yol tarifi veriyoruz ve bir araya geliyoruz.

Şimdi şehir ortamından uzaklaşarak ortalama 100 metre daha 4 km. boyunca çıkış yaparak uluderenin gürül gürül sularının eşliğinde yolun sonunda yer alan alabalık tesislerine varıyoruz. Buraya bisikletlerimizi kitliyoruz, yanımızda getirdiğimiz yedek kıyafetlerimizi değiştiriyoruz. Getirmeyenler ise çile ve ızdırap için sadece kolları sıvıyorlar. ALLAH şimdiden onlara kolaylıklar versin diyorum.)) 

Serkan arkadaşımız oradaki görevlilerle sohbet ediyor ve görevliler oralarda çok kar var gidilmez diyordu, Serkanda daha önceden geldiği için ben gelmeyeceğim siz gidin dedi, haa unutmadan aramızda kaçak çorbacılar vardı, onlar kendilerini iyi bilirler.)) Ben size demedin mi kahvaltısız gelmeyin diye))) Sonradan bir baktım ki ellerinde ekmekler tesisten yürütmüşler az da olsa enerji olsun diyerekten yiyorlar. 

Öyle böyle derken herkes hazır. Gideceğimiz bol miktarda kar vardı, su seviyesi ise az akıyordu. Etkinliği açarken ayrıntılarda hazırlıklı gelin demiştim. Şimdi hazırlıklı gelenlerle hazırlıksız gelenlerin amasız mücadelesine de böylece başlamış olduk. Derelerne patikalardan, yıkılmış ağaçlardan görmediğimiz battığımız kuyulardan, dikenlerden, sulardan geçerek ilerliyoruz, yaklaşık olarak 1.5 km sürekli olarak tırmanacağız. İlerledikçe su seviyesi de artmaya başlıyor. Her koldan her yerden sular akmaya başlıyor. Islanmamak için birinden kaçıyoruz diğerine yakalanıyoruz. İşin özü turun sonuna kadar ayakları ıslanmayan, suya düşmeyen kimse kalmadı. 

Yol boyunca ilerliyoruz ve hiçbir insana veya avcıya ait bir ayak izine rastlamıyoruz. Bizden önce buran bu vadiden kimse geçmemiş, yer yer köpek, tilki ve domuz ayak izlerini görüyoruz, hatta bir yerde ayı ayak izine bile rastladığımız oldu. Buralar doğal koruma altında olduğu için buralarda ayı olur. Bizler kalabalık ve biber gazı gibi hazırlıklı malzemelerimizde birbirimizden kopmadan şelaleye kadar düşe kalka devam ettik. 

Su gerçekten oldukça soğuktu, vadinin üst kısımlarına güneş vuruyor ama bizim olduğumuz güneş görmeyen kısımlarda ise hava serin ve soğuk, karın boyu ise yer yer 30 cm.'e kadar ulaşıyordu. Bata çıka bazı kestirme patikaları da kullanarak 1 saatten fazla bir zaman dilimi içerisinde şelaleye varıyoruz. Yol boyunca bir çok alanda toprak kayması oluşmuş, bu nedenle bir çok kez dereden geçmek zorunda kaldık, geçen hafta Doğançay Şelalesinde gördüğümüz Kardelen çiçeklerini burada gözüm çok aradı ama maalesef hiç göremedik, bunun yerine mor çiçekler bir nevzi olsun gözümüze renk kattı. 

Nihayetinde şelaleye varıyoruz. Su seviyesi hiç fena sayılmaz, Bu kadar kar ve etrafındaki buzlanmalara rağmen oldukça iyi bile sayılır. Nisan aylarında buranın su seviyesi iki katına çıkacağından kesinlikle eminim. Karlarda erimiş çiçeklerde açmış olur. Şelale 15 mt. kadar aşağıda kalıyor. Buraya inmek bu karlı zeminde biraz tehlikeli ve riskli, bizler doğa sporcularıyız diyerekten bu tehlikeyi göze alıyoruz ve şelaleye kadar zorda olsa inmeyi başarıyoruz. İnene kadar eldivenlerimiz su içerisinde kaldı, resmen 2 tanesi 1 kilo ediyordu)) mecburen çıkartmak zorunda kaldık. 

Aşağıdaki manzara gerçek yukarıdan bakıldığı gibi değildi, özellikle suyun aktığı yan kenarlarda 1 mt.den fazla uzunluğa sahip buz kalıpları vardı. Yaz dönemi şelalenin altına girerek bir güzel ıslanabiliyorduk. Şimdi ise ancak ayaklarımızı suya 10 saniye ancak sokabiliyorduk. Buradan biraz fotoğraf ve video çekiminden sonra tekrar indiğimiz gibi yukarı geri çıkıyoruz. Buraya kadar 1 saatten fazla süren yolculuğumuz inişte 40 dakikaya kadar düşüyor. 

Tesise vardığımızda Serkan gidip gelmeniz 3.5 saat sürdü diyor. Bizler adeta şok içerisindeyiz. Karda yürümek gerçekten çok zaman kaybettiriyormuş. Bunu iyice tecrübe edinmiş olduk. Herkes teneke de tavuğu devirecek kadar aç kurt gibi, hemen tesise saldıray yapıyoruz. Karnımızı tıka basa dolduruyoruz. 

Hesap geliyor, gelen hesap gerçekten mutfakta bulaşık yıkayacak kadar çok geliyor. Bunun en büyük nedenlerinden birisi tesisten kaynaklanmıyor aslında menüleri 15 TL. Buradaki durum biraz farklı, biz içeride iki farklı masalara oturuyoruz, çünkü masalar 10 kişiyi alacak kadar uzun değillerdi, mecburen ikiye ayrıldık.

Herkes kendi siparişlerini söyledi, yemeklerden önce bol kepçe salata tabağı geliyor, ardından kaşarlı mantar ve devamında güveçte kaşar geliyor, biz aslında sadece balık söylemiştik, servis elemanları diğer masadaki arkadaşlarımız ne alırsınız, mantar, kaşar, balık istermisiniz diye sormuş, onlarda varsa getir demişler, bizde toplu halde geldiğimizden hepimize birden getirmişler, bir işletmeye ne varsa getir derseniz onlarda ne varsa getirirler. Bu yüzden sipariş verirken önce fiyat sorunuz sonra da ne istediğinizi, gelenleri de geri çevirmek istemedik, hepsini afiyetle bir güzel yedik, güzel ve lezzetli idiler haklarını yemeyelim. 

Sonuç olarak iyi bir hesap geliyor, kişi başı 28 TL. Bu fiyat ise şöyle çıkıyor. Balık 15, Kaşarlı Mantat 15, Güveçte Kaşar 15, Salata 10 Toplam 255 TL./9=28 TL. Aslında bir nevi yediklerimizin parasını vermiş olduk. Bu durum bize tabi ki ders olarak geri dönüyor. Normal şartlarda mangal yapsaydık eğer en yüksek fiyat kişi başı 10 TL. tutacaktı. Aslında biz bunu düşünmüştük ve yapacaktık, bulunduğumuz yerlerde yabani hayvanlar olduğundan mevsim şartlarında ve bulunduğumuz ortamdan dolayı hayvanlar gelmesin, mangalın kokusunu almasın diye bu işe girişmedik. Ne diyelim sağlık olsun. Bir dahaki turlarda kendin pişir kendin ye dönemi bizler için başlamıştır.

Arada anlatmayı unutmuşum, biz şelalede iken Hendekli bisikletçi dostlarımız bizim burada olduğumuzu internetten gördükleri için ziyarete gelmişler. 1 saat kadar bekledikten sonra tekrar geri dönmüşler, doğal olarak biz şelalede yolculuğunda 3.5 saat oyalanmıştık. Buradan ayrılarak geçtiğimiz günlerde mezarı başında dualar edilen Şehidimiz Gaffar OKKAN'ı kabri başında ziyaret edelim bir dua da biz edelim istedik. 

Hendekli bisikletçilerimiz buraya geldiklerinde içlerinden birisi kask'ını burada unutmuş, bizde kask'ı yanımıza alarak inişe geçiyoruz, yolu tam yarılamıştık ki, birden önümüze çıkıverdiler, Unuttuğu kask'ı almak için geri geliyordu. Sonradan diğerleri de gelince güzel ve kalabalık bir grup oluşturduk. Nereye gidiyorsunuz dediklerinde Şehidimizi ziyarete gidiyoruz dediğimizde çok güzel hep birlikte gidelim diyorlar. Hep birlikte Şehidimizin kabri başına giderek dualar ediyoruz. Sadece kendisine değil, tüm şehitlerimize de dualar ediyoruz. ALLAH kabul etsin inşallah. Burada hatıra fotoğrafı çekildikten sonra dönüş yoluna geçiyoruz.

Hendek merkeze göre rakım olarak 200 mt. daha yukarda, bu nedenle dönüş yolunda yaklaşık olarak 10 km. boyunca çok güzel bir iniş gerçekleştiriyoruz. Rüzgar ise yer yer karışık esse de son 10 km. kala arkamızdan bize destek vererek yolculuğumuzu hızlandırdı. Nihayetinde turumuzu kazasız ve belasız tamamlamış olduk. Bir dahaki turlarda görüşmek dileğiyle,

Günün Özeti:

Toplam Mesafe 40+40=80 Km.
Max Yükseklik=350 mt.
Bisiklet Sürme Zamanı= 4.5 saat
Ortalama Maliyet 28 TL.

Hendek Uludere Şelalesi (1).jpg
Hendek Uludere Şelalesi (2).jpg
Hendek Uludere Şelalesi (3).jpg
Hendek Uludere Şelalesi (10).jpg
Hendek Uludere Şelalesi (12).jpg
Hendek Uludere Şelasei.jpg
Hendek Uludere Şelalesi (13).jpg
Hendek Uludere Şelalesi (14).jpg
Hendek Uludere Şelalesi (4).jpg
Hendek Uludere Şelalesi (5).jpg
Hendek Uludere Şelalesi (6).jpg
Hendek Uludere Şelalesi (15).jpg
Hendek Uludere Şelalesi (16).jpg