Sakarya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü

Akmeşe-İnönü Yaylası-Doğançay Şelalesi 19-20-21 Ağustos 2016

19-20-21 Ağustos 2016 tarihleri arasında gerçekleştirdiğimiz turumuza Adapazarı İlçe Merkezine 27 km. mesafede Kocaeli (İzmit) sınırları içerisinde yer alan Akmeşe (Taşoluk Mesire Alanı)'na doğru 19 Ağustos 2016 Cuma günü akşam saat 18:00'da evden hareket ederek Nezih Araçla, Ben ve Serkan Bisikletle düştük yollara…

10 Km. mesafede bulunan Kazımpaşa Beldesine gelerek alışverişimizi buradan yapıyoruz. Yaptığımız alışverişleri araca koyduktan sonra biz bisikletlerle istikamet Kazımpaşa-Alandüzü-Akmeşe üzerinden mesire alanına doğru sürüşümüzü gerçekleştiriyoruz.

Alandüzü-Akmeşe arası yolu tamamen yenilemişler ve asfaltlamışlar. Yol 10 numara olmuş. Nezih önden araçla giderek mesire alanını bulmaya çalışıyor bizde yavaş yavaş Akmeşe merkeze doğru bisikletlerimizle gitmeye çalışıyoruz, mesafe her ne kadar kısa gibi görünse de hatırı sayılır 2 yokuşun olduğunu söylemem gerekiyor. İlki 1 km. civarında Alandüzü yokuşu, diğeri ise 4 km. civarında Akmeşe yokuşu idi. hava serin ve güzeldi tam bisiklet sürmelik bir hava vardı.

Akmeşe'nin merkezine geldiğimizde Nezihi arıyoruz neredesin diye bize diyor şuradayım buradayım, bizde onun sözlerine istinaden beklemeden mesire alanına doğru koyuluyoruz yola, mesire alanına uzun çıkış ve uzun inişin ardından varıyoruz ama Nezih ortalıklarda yok. Hemen telefonla arıyorum ama oda ne Şebeke yok.

Bir anlık şoka giriyoruz. Resmen şehrin göbeğindeyiz 500 mt. mesafede 2 tane köy 2 km. mesafede koskocaman ilçe var ama şebeke yok. mesire alanı dağların arasında kuytu bir yerde ama böyle her yere yakın bir yerde şebekenin çekmemesi bizi şok etti. Burada telefonun çekmediğini öğrendik ama Nezih'le irtibat kuramıyoruz. Telefonlar çekmiyor.

Ne yapalım ne edelim derken indiğimiz 2 km. lik o uzun yokuşu tekrar çıkıyoruz. Zirveye vardığımızda nihayet telefon çekiyor ve bir birimize ulaşıyoruz. Oradasın buradasın sen neredesin, telefonun çekmemesi, 2 km.lik yokuş derken 1 saat extra zaman kaybediyoruz. mesire alanına resmen 21.00 gibi varıyoruz.

Her zaman ki gibi burası sessiz ve sakindi, daha önceden gittiğimiz ve bildiğimiz yer olan ağaçların korunaklı olduğu gölgelikli dereye sıfır şelaleye ise 30 mt. mesafeye yerleşiyoruz. Burada yakar araçlar gelebiliyor yolu güzel. Motocros, atv ve 4x4 için özel süper parkurlar var. Yerleştiğimiz alanda çeşme ve tuvalette var. Bu yönden çok şanslıydık.

O kadar efor sarf ettik ve acıktık, Serkan'ın daha önceden size sözüm vardı yanımda hazır malzemeleri de getirdim teneke tavuk yapacağım dedi. Etrafımız orman bitki örtüsü ile kaplı olduğundan hiç odun sıkıntısı çekmedik, ağaçta kesmedik. Güzelce ateşi körükledikten sonra ara ara kontrollerin ardından teneke tavuğumuz da bir güzel pişti. 1.2 kğ. luk tavuk 3 kişiye rahatlıkla yetiyor. Çadırlarımızı da karanlıkta kuruyoruz ama yanımızda akülü ışık sistemi olduğundan herhangi bir zorlukla karşılaşmıyoruz, ışık önemli.

Mesire alanı hakkında şunları söyleyebilirim. En yakın yerleşim yeri köyler 1 km. ilçe ise 3 km. mesafede ve her türlü imkan mevcut. Alan olabildiğince yeşil ve düz. Çok fazla rüzgar olayı yok. Oldukça sakin bir yer. Çeşme tuvalet var. Telefon çekmiyor, en yakın çeken yer 1 km. yukarıda. dere genelde temiz yazı kış aktif akıyor, balık var ve tutuluyor. Belediye araçları çöplerin temizliği için geliyor, alan %80 oranında temiz. Ulaşımı tamamen asfalt yol. Yön tabelaları var ama sormakta fayda var karıştırabilirsiniz. Yaban hayatı olarak köpeklerin dışında sadece domuz olduğunu öğrendik. Puan olarak 5 üzerinden 3.5 verebiliriz.

Yemek ve semaver çay keyfinden sonra ateş başında gece sohbetlerine dalıyoruz. Saatler ilerledikçe uyku bastırıyor ve 3-4 uyanmalı uyuyarak gecemizi burada tamamlıyoruz. Buraya gelecekler için şunu söylemem gerekiyor, buranın en iyi zamanı Nisan-Mayıs-Haziran'dır. hem yeşil hem de suların gür olduğu zamanlar çok daha güzel olur.

Sabah uyandıktan kahvaltımızı yaptıktan sonra Serkan bisikletle evin yolunu tutarak aramızdan ayrılıyor. Nezih ile biz bize kalıyoruz ve ne yapalım diye bir birimizle fikir alışverişi yapıyoruz. Bir çok kararsız konuşmanın ardından vazgeçilmezimiz olan Pamukova İnönü yaylasına doğru hazırlık yapıyoruz, çadırlarımızı malzemelerimizi topluyoruz, bütün çöpleri yakıyoruz ve etrafı topluyoruz. Yanımızda extradan bisiklet taşıyıcısı da getirdiğimizden benim bisikleti hemen taşıyıcıya koyarak bu alandan 100 km. mesafedeki İnönü Yaylasına doğru hızlıca hareket ediyoruz.

Yaylaya varınca her zamanki yerimize giderek güzelce yerleşiyoruz, her zamankinden biraz fazla odun topluyoruz. Gece uzun.. 02.00'ye kadar ateş başında sohbet ediyoruz, yaylada her zamanki gibi aileler ve bir sürü çadır kuranlar var, yaylada tuvalet ve su var. En yakın yer 7 km. mesafede Hüseyinli Köyü, Böyle yaylalarda komşuluk ilişkileri olur. bir ihtiyacınız olduğundan komşularınızdan talep edebilirsiniz.

Yaban hayatı burada mevcut ama kalabalık olduğundan buraya hiçbir şekilde bir hayvan gelmiyor, yaklaşmıyor. Yaz mevsiminde olmamıza rağmen hava burada her zamanki gibi hafif rüzgarlı ve değişken, gece 03.00 sıralarında yağmur yağdı ve bu yağmur sabah 09.00'a kadar sürdü, çok şiddetli değildi ama yinede yağdı. yayla hayatı böyledir.

Burası için puan verecek olursak 5 üzerinden 4.2'i hak ediyor. %76 oranında da temizlik puanı verebiliriz.

Her zaman tedbirli gitmekte yedek kıyafet götürmekte fayda var. Burada da bir gece konakladıktan sonra dönüş yoluna geçiyoruz. dönüş yolunda Yayla dahil Hayrettin Köyüne kadar yaklaşık olarak 20 km. lik yokuş aşağıya yarısı toprak yolda süper manzaralar eşliğinde iniş gerçekleştiriyorum. Aldığım zevk ve hazzı tarif etmem mümkün değil yaşamak gerek. Dönüş yolunda bir değişiklik yaparak Hüseyinli gölünün yanındaki yolu kullanarak yapıyoruz. Ben bisikletle nezih araçla beni takip ediyor.

Buranın manzarası ve görkemi diğer yola nazaran mükemmel diyebilirim ama yolları kuru asfalt yer yer küçük mıcır taşlardan var, inerken dikkat etmek gerekir. Yüksek hızlara pek ulaşamıyorsunuz yolları çok virajlı ve uçurum. Ağaç yok denecek kadar az. Bu da bize manzara seyri sunuyor doğal olarak. Aşağıya kadar kazasız belasız iniş yaptıktan sonra bisikleti araca koyarak geri dönüş yoluna devam ediyoruz.

Saat 15:30 daa erken diyoruz. ne yapalım ne edelim derken Doğançay şelalesine gidelim diyoruz ve kendimizi Doğançay Şelalesinde buluyoruz. Doğançak köyünden sonra Maksudiye köyüne kadar yaklaşık olarak 9 km. güzel asfalt yolda ilerliyorsunuz. Yol boyunca her herde doğal kaynak suları mevcut, yollar çok virajlı dikkatli ve yavaş gitmek gerekiyor, korna çalarsanız daha iyi olur.

Maksudiye Köyüne vardığınızda yol ayrımı ve şelale 2 km. tabelasını göreceksiniz. sağdan toprak yoldan aşağıya doğru uzun bir iniş gerçekleştiriyorsunuz. Aracınızın altı alçak ise bu yolu tavsiye etmiyoruz, bir kenara park edin ve yürüyün. Bisikletiniz varsa sorun yok demektir. Aşağıya indiğinizde taş köprü ile karşılaşacaksınız. Bu köprünün altından akan su Doğançay Şelalesinin suyudur ama girişi burası değildir. Köprüden devam ederek yaklaşık olarak 500 mt. kadar bir tırmanış gerçekleştiriyorsunuz yol yine ikiye ayrılıyor, işin özü taş köprüyü geçtikten sonraki ilk sağ toprak yoldan aşağıya doğru iniyorsunuz. Burada tabela veya yön levhası yok hiç aramayın.

150 mt. kadar gittikten sonra 2 adet dağ evine varıyorsunuz. Aracınızı buraya bisikletlerinizi fındık bahçesine saklayabilirsiniz kitleyebilirsiniz. Şelalenin iniş yolu bu iki dağ evinin arasında patika yol var. fındıklığın içerisinden aşağıya doğru iniyorsunuz. Bu patika yol sizi şelaleye kadar götürüyor ama şunu özellikle dile getirmek istiyorum.

Buranın inişi oldukça tehlikeli, yaşlılara ve çocuklara kesinlikle uygun değildir. Uygun kıyafetlerle gitmenizi öneririm. En yakın yerleşim yeri 2 km. en yakın alışveriş merkezi 10 km. mesafededir. Doğançay köyünden alışveriş yapmanızı öneririm. Oldukça dik ve kaygan patikadan aşağıya yavaş yavaş iniyoruz ve bütün güzelliği ve görkemiyle Doğançay Şelalesi bizi karşılıyor. 1-2 gün yağmur yağınca şelalelin suyu da bir o kadar çok akıyordu. Bu sudan içebilirsiniz temizdir. Şelalenin aktığı yer havuz şeklindedir ve yüzmeye elverişlidir. kamp için uygun çadır yeri yoktur. bol bol kayalık vardır. suyun derinliği 1-2 mt. dir. sağ tarafta suyun kenarında kalan kayanın ön kısmında suyun içinde bir kaya daha vardır. yüzerken buraya dikkat etmeniz gerekebilir. Bunu özellikle kayadan atlayanlar için söylüyorum. Normal yüzenler için bu kaya engel teşkil etmiyor.

Şelalenin aktığı yere doğru atlarsanız sorun yoktur. Buraya hafta sonu olması sebebiyle bir çok yürüyüşçü ve piknikçiler geliyor. Etraf genelleme yapacak olursak temiz sayılır oran olarak ta %75 diyebiliriz. Puan olarakta 5 üzerinden 4 puanı hak ediyor. Burada güzelce yüzüyoruz ve tadını çıkartıyoruz. Sağ tarafta doğa sarmaşıklardan oluşan salıncakta da bir güzel sallanıyoruz. Genelde sağlam görünüyor ama kilolu arkadaşlara tavsiye etmiyorum. Burada geçirdiğimiz güzel ve keyifli vaktin ardında evin yolunu tutuyoruz ve yolculuğumuzu tamamlıyoruz.

Bir dahaki turlarda görüşmek dileğiyle